Tüfek üretimiyle ünlü Konya'nın Beyşehir ilçesine bağlı Üzümlü beldesinde üretilen tüfeklerin el kundağı ve dipçiğin metal ve ahşap aksamlarına işleme yapan gravür ustaları, son yıllarda gelişen teknolojiye direniyor.

Üzümlü'de tüfek üretimine yıllarını veren gravür işleme ustalarından Mustafa Gödüş (36), günümüzde oldukça incelik gerektiren ve zor bir uğraş olan gravür sanatını icra eden usta sayısının parmakla gösterilebilecek ölçüde azaldığını söyledi.

Bu işi küçük yaşlarda çıraklıktan başlayarak öğrendiğini, sektörde hızla gelişen makineleşmeye rağmen ayakta kalmaya çalıştıklarını ifade eden Gödüş, ''Özellikle günümüz gençleri bu meslekte gelecek görmediğinden, sadece günlük kazancı düşünüyor. Bu da yeni gravür işleme ustaları yetişmesinin önünde en büyük engeli oluşturuyor. Türkiye'de bu işi yapan ustalar, yeterli kazanç olmaması nedeniyle başka işlere yönelmeye başladı'' dedi.

Gödüş, av tüfeklerinde el işçiliğinin Türkiye'de çok arandığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

''Av tüfeğinin kabza kısmına, isteğe göre kabartma, işleme, sedef dökme, tüfek sahibinin veya av partisinden alınmış bir fotoğrafa benzer resimler yapabiliyoruz. Her model tüfeğin metal ve ahşap kısmına isteğe göre geyik ve kuş türleri gibi çeşitli hayvan figürleri, Osmanlı tuğrası, siyasi parti amblemi, tam veya yarı kamuflaj kaplama gerçekleştirebiliyoruz. Son yıllarda siyasi parti amblemlerinin tüfek üzerine işlenmesi moda oldu. Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) Irak'ın kuzeyinde yaptığı sınır ötesi harekatla Türk bayrağı ve kamuflaj kaplamalı tüfeklere olan talep arttı. Artık özel sipariş üzerine çalışıyoruz.''

TÜFEKTE SÜSLEMEYİ AVRUPA BİLMİYOR

Avrupa'ya ihraç edilen av tüfeği modellerinde bu tür sanatsal süslemelerin olmadığını dile getiren Gödüş, yabancı tüfek tutkunlarının gravür işlemeciliğini bilmediğini, bu konuda yeterli tanıtım yapılmadığını söyledi.

Yurt dışında sıkı rekabet yaşandığı için tüfeğe ek maliyet getiren gravürün ihraç mallarda tercih edilmediğini vurgulayan Gödüş, ''Bu nedenle, ağırlık olarak iç piyasaya gravür işlemesi yapıyoruz. Talep yurt içinden geldiği için ekonomik anlamda sıkıntı yaşıyoruz. Çünkü, av tüfeğinin lüks tüketim kapsamına girmesi nedeniyle yüksek oranda ÖTV'ye tabi olması, diğer vergilerle birlikte fiyatını üst seviyelere taşıyor. Av tüfeğini satın alan bir meraklının ödediği paranın yüzde 45'i vergiye gidiyor'' dedi.

Gravür işlemeli av tüfeklerinin dış pazarda da aranmaya başlaması ve bu konuda yeni açılımlar yapılmasının, kaybolmaya yüz tutan mesleği yeniden gözde yapabileceğini ifade eden Gödüş, bu konuda Türk tüfek sektörünün yurt dışında tanıtımlara ağırlık vermesi gerektiğini bildirdi.

Teknolojiyle birlikte Huğlu'nun gözbebeği olan el işçiliğiyle av tüfeği üretimi yapan usta sayısı da azaldı. 30 yıllık tüfek ustası olan, aynı zamanda Huğlu beldesinde faaliyet gösteren Akus Silah Sanayi Ticaret A.Ş.'nin Genel Müdürü Sadık Akdaş, yörede üreticilerin makineleşmeye yönelmesi nedeniyle el işçiliği yapan usta sayısının oldukça azaldığını belirterek, "Tüfek sektöründe gelecekte bunun sıkıntısı ve sancıları şimdiden yavaş yavaş hissedilmeye başlandı. El işçiliği yapacak usta sayısının azalması nedeniyle talep fazla, üretim yeterli noktalarda değil. Ama bu sıkıntıyı aşabileceğimizi düşünüyorum" dedi. Bölge insanlarının tüfek sektöründe faaliyet gösterdiğini, belde merkezine bu sektörde çalışacak dışarıdan fazla insan getirilemediğine vurgu yapan Akdaş, her şeye rağmen Huğlu yöresinde 500'e yakın tüfek ustasının faaliyet gösterdiğini söyledi. Akdaş, "Tabii bu ustaların hepsi de aynı konumda değil. Parmakla gösterilebilecek el işçiliği yapan usta sayısı 10, belki de 20'dir. Herkesin kendine göre bir ustalık seviyesi ve çok iyi olduğu branşı vardır. El işçiliği yapan usta sayısının artması için bölgemizde bu sektörde okullaşmanın olması önemli bir avantaj sağlar. Şirket olarak bizler Huğlu'da öğrenim gören Endüstri Meslek Lisesi ve yüksekokul öğrencilerimizden de istifade etme yoluna gidiyoruz, onlara istihdam alanları oluşturmanın gayretini gösteriyoruz" diye konuştu. Huğlu Belediye Başkanı Mehmet Doğdu ise, el işçiliği yapan tüfek ustalarının Türkiye'de ve dünyada ender bulunan ustalar olduğunu söyledi. Doğdu, "Huğlu'daki tüfek ustalarımızın yegane gayesi kaliteyi yakalamaktır. Yıllardır hep bunun mücadelesi içinde olmuştur. Atalarından aldıkları bu mesleği daha da geliştirerek, bugünkü noktalara getirmişlerdir. Hiçbir sanayi sektöründe böyle bir ustalık şekli bulamazsınız. Huğlu'nun ustası, yaptığı tüfek bozulduğu zaman kendisine getirildiğinde memnun olur. Çünkü,bizim ustalarımız yaptığı bir hatayı daha öğrenmenin mutluluğuyla bu sektörde kendisini daha iyi yetiştirmektedir. O yüzden, Huğlu'da üretilen av tüfeklerinin sonsuza kadar garantisi vardır. Av tüfeğini birer sanat eseri haline dönüştüren el işçiliği yapan ustalarımızın bu gibi özellikleri kalitesini daha da artırıyor. ABD'ye gönderilen silahlar içerisinde güvenirlilik yönünden Huğlulu ustalar dünyada üçüncü olmuş durumdadır. Bu Huğlu ve Beyşehir'le birlikte Türkiye açısından da övünülecek bir durumdur. Kalitede dünya devleriyle yarışan ustalarımızın tek sıkıntısı ekonomik krizle birlikte yaşanan maddi sıkıntılardır. Ama bunun da zamanla aşılacağına inanıyoruz" şeklinde konuştu.