eski mutfak aletleri

MUTFAK ARAÇ GEREÇLERİ


HAŞHAŞ DİBEĞİ

Genellikle ahşaptan yapılır. Dışı oyularak süslenir. Haşhaş dövmek için kullanılır. Haşhaş büyükçe bir taş yardımıyla dövülür.

FINDIK KIRACAĞI

Fındıkları kırmak için kullanılan, tahtadan yapılmış, tokmaklı kap.

SARIMSAK DÖVECEĞİ

Sarımsakları ezmek için kullanılan, tahtadan ya da bakırdan yapılan kap.


SATIR

Et kesmeye, kemik kırmaya yarayan ağır ve enli bir tür bıçak

YAĞ TAVASI

Bazlama, ekmeği ya da börek pişirme sırasında üzerine sürülen yağın eritildiği saplı mutfak kabıdır. Yapımında bakır araç-gereçleri kullanılmaktadır.

MAŞRAPA

Su içmeden kullanılan, yaklaşık 10-15cm ağız çapında olan, kulplu bakır kap. Maşrapanın biraz daha büyüğü olan üsküre de ayran içmede kullanılmaktadır.


KARABİBER DEĞİRMENİ

Yemek yapımında baharat olarak kullanılan karabiberi öğütüp toz haline getirmeye yarar.

SİNİ

Sofraya yemek taşımak için kullanılan, genelde bakırdan yapılan, yuvarlak biçimli tepsi. Sinilerin taban yüzeyleri 5 veya 6 kollu yıldızlar, kartal, kuş, balık gibi figürler, selvi ve çiçek gibi bitki motiflerin yer aldığı dövme ve oyma tekni­ğinde zengin süslemelerle donatılmıştır.

LENGER

Kebap ve pilav çeşitlerinin konulmasına yara­yan, fazla yüksek olmayan, yayvan (tabandan yanlara doğru ge­nişleyen) bazen delikli bakır kaplara lenger denilmektedir.


KEVGİR

Sulu ve yağlı yiyecekleri süzmek için kullanılan, genelde bakırdan yapılan delikli kap.

Kevgiri soran bilmecemiz şöyledir.�El kadar yüzü var, kırk elli gözü var?�

GÜĞÜM

Güğüm, yandan kulplu, boynu uzun, genellikle bakırdan yapılan su kabıdır. Çoğunlukla, içinde suyu soğuk tutmak için kullanılıyordu.

HAMUR TEKNESİ

Hamurun içinde yoğrulduğu ahşaptan yapılmış tekne biçimindeki nesnedir. Kışa hazırlık amacıyla yapılan yufka ekmeklerin veya bazlamaların hamurlarının karıldığı yerdir. Anadolu�da hemen hemen her evde imece usullüne göre hanımlar toplanarak ekmek yaparlar. Hamur teknesine Anadolu�nun değişik yerlerinde �ekmek teknesi�, �karmaç teknesi� ve �çakma� da denilmektedir.


YASLIAĞAÇ

Delikli ekmek, bazlama ya da yufka yapımında kullanılır. Hamurlar oklava yardımıyla yaslıağaç denilen tahtanın üzerinde açılır. Burada açılan hamurlar pişirilmek için sacın üstüne konulur. Yozgat�ta yaslıağaca, �ekmek tahtası� da denmektedir.

ELSIYIRAN

Demirden yapılan elsıyıran hamur kesme ya da hamur teknesini temizlemek için kullanılır. Çankırı�daki elsıyıran, Afyon�da �eysiran�, İç Anadolu�da �iğsiran�, Ankara�da �ısirani�, Aksaray�da �sirani� olarak bilinir.

SAC AYAĞI

Üzerine sac benzeri araçlar koymak ve altına kara ateş yakmak suretiyle herhangi bir pişirme etkinliğinde kullanılan üçayaklı demir malzeme.


DEMİR MAŞA

Demirden yapılan maşa, yufka yapımı sırasında sacın altına odun ya da kömür koymak için kullanılır. Yufka yapımı esnasında pek çok hanım görev alır. Kimisi yufkayı açarken kimisi yufkayı saca yerleştirir, kimisi de sacın altına odun veya kömür koyar. Bu işlem düzenli olarak yapılmalıdır ki, sacda ısı değişimi olmasın ve yufkaların hepsi aynı derecede pişsin.

OKLAVA

Hamur açmak için kullanılan silindir biçiminde, uzun veya kısa boyda, kalın veya ince tahta sopalardır. Daha kalınlarına �merdane� denir. Yufka yapımında hamur açan bayanlar hünerlerini oklava ile göstererek hamuru yırtmadan açmaya çalışırlar. Anadolu�da �yufka açmak� ifadesi kadar �yufka yazmak� ifadesi de kullanılır. Anadolu halk ağızlarında ise oklavaya, �okla�, �oklaa�, �oklaaç�, �oklağ�, �oklağaç�, �oğlağı�, �oklavaç� ve �oklavı� sözcükleri kullanılmaktadır.

ELEK

Un, kahve, kepek ve bulgur elekleri, ince ev elekleridir. Türlü işlerde kullanılan, türlü elekler, yerli ve dış tesirler dolayısı ile türlü adlar ile anılmaya başlanmıştır. Elekler, kasnağın bir tarafının ince tellerle çevrilmesi ile meydana gelir. Anadolu�da �ince elekler� için elenen, eleymen gibi, kökleri Türkçe olan sözler ile tanta gibi sözcüklerde kullanılmaktadır. Anadolu�da kıl eleklere car adı verilir.


ATTIRGAÇ

Ekmek yapımı sırasında yufkaları saçta pişirmek üzere sacın üstüne koymaya ya da saçta pişen yufkaları almaya yarar. Ekmek yapımında kullanılan bu alet, Denizli�de attırgaç iken Kırıkkale�de �evrağaç�, Yozgat�ta �evirgeç�, bazı yerlerde ise �çevigeç� olarak adlandırılır.

HELEZON

Demirden yapılmıştır. Un ve çeltik değirmenlerinde kullanılır.

SAC

Yassı demir çelik ürününden yapılmış dışbükey pişirme aracıdır. Kışa hazırlık amacıyla açılan yufka ekmekler veya gözlemeler burada pişirilir.


SOFRA

Yemek yerken kullanılan yiyeceklerin üzerine konduğu, üçayaklı, yuvarlak şekilli tahta yer sofrası.

SİNİ

Sofraya yemek taşımak için kullanılan, genelde bakırdan yapılan, yuvarlak biçimli tepsi. Sinilerin taban yüzeyleri 5 veya 6 kollu yıldızlar, kartal, kuş, balık gibi figürler, selvi ve çiçek gibi bitki motiflerin yer aldığı dövme ve oyma tekni­ğinde zengin süslemelerle donatılmıştır.

TAHTA YAYIK

Tereyağı çıkarmak için sütün içinde dövüldüğü veya çalkalandığı kap. Yapımında ahşap malzemeleri ve araç-gereçleri kullanılmıştır. Yayık yaymak eyleme çok eski zamanlardan beri yapılagelmektedir. Aslında Türklerde yağ çıkarmak için döğülen süt değil; daha çok yoğurttur. Hatta yağı alınmış yoğurt için �yavan, yavgan� sözleri kullanılır.


KAŞIKLIK

Kaşıkların içine konduğu, genellikle tahta ya da örme kap.

ŞİMŞİR KAŞIK

Şimşir ağacından yapılan kaşığın yapımında, testere, keser, sıyırkı ve törpü kullanılır. Ağacın budaksız dal kısmı testereyle yapılacak kaşık boyutuna göre takoz hâlinde kesilir. Daha sonra keser yardımıyla bu takoz boylamasına ikiye ayrılır. Bunlardan her biri bir kaşık olabilir. Önce keserle kaşığın kabaca sap kısmı yapılır. Ardından da sıyırkılarla iç kısmına şekil verilir. Daha sonra eğri kısımları törpü yardımıyla düzeltilir.

KÜLEK

Ahşap malzemeden yapılmış olan külek bir çeşit peynir saklama kabıdır. Külek yapımında ince sunta kullanılmıştır. Peynir kışa hazırlık amacıyla burada saklanır.


SÜT SÜZGECİ

Eğilerek yassılaştırılmış bir tahtanın etrafına gerilen tülbentin üstüne dökülerek sütün süzülmesi sağlanır.

PEYNİR KALIBI

Peynir, daha çok yoğurt yapmak için süt kaynatılırken, kesilmiş olan süte denir. Peynir ayrı bir mayalama yolu ile elde edilen bir süt ürünüdür. Bunun için de peynirin çeşitleri pek çok ve karışıktır. Peynirin türlü çeşitlerine kurut, çökelek, lor, teleme denir.

TOPRAK YAYIK VE YASTIĞI

Toprak Yayık:

Tereyağı çıkarmak için sütün içinde dövüldüğü veya çalkalandığı kap. Çömlek yapımında kullanılan malzemelerle üretilir. Bu yayıkların büyükleri olduğu gibi küçükleri de mevcuttur. Çalkalama sırasında çömleğin ağzı temiz bir kumaş ya da bez parçası ile kapatılır. Bir süre çalkalandıktan sonra çömleğin gövdesinde bulunan küçük bir delikten ince, uzun bir sopa sokularak yağın üste çıkıp çıkmadığı kontrol edilir.

Yastık:

Yayık sallama sırasında yayığın altına konulan yastıktır. Böylece yayık yere veya insanın dizlerine çarpmadan sallanabilir.


DERİ YAYIK

Tereyağı çıkarmak için sütün içinde dövüldüğü veya çalkalandığı kap. Bu yayığın diğer yayıklardan farkı deri olmasıdır. Üç adet sopaya sabitlenen deri yayık içinde süt dövülür. Deri olmasının ise önemli bir özelliği vardır. Deri yayık çalkalanırken içi terler. İçi terleyen yayık ise sütü soğuk tutar. Böylece sütün yağı ısınarak süte karışmaz.

SEFER TASI

Çeşitli yiyeceklerin taşınmasında kullanılan, üst üste birkaç kaptan oluşan bakır kaplar. Üst üste birkaç kattan oluşan, her katında sadece bir veya iki odası bulunan evler için �sefer tası gibi� benzetmesi yapılır.

SİTİL

Yoğurt ve su koymak için kullanılan bakır kap.


İBRİK

Su ve benzeri sıvıları koymaya yarayan emzikli ve kulplu bakır kap.

İbrik, pek çok bilmecede sorulur.�İki delikli bir kapı, bilmeyenin yok aklı?�, �Karnı kurnaz, burnu kurnaz, aç durur da susuz durmaz?�, �İl yatır, ilyascık oturur?�, �Ağzından yer, burnundan kusar?�, �İki delikli kuldurum, bilmeyeni vursun yıldırım?�

TIKIR

Tıkır, tamamen ahşaptan yapılmış, eğriltilerek yassılaştırılmış tahtaların birbirine tutturulmasıyla meydana getirilir. Yapımında ahşap malzeme ve araç-gereçleri kullanılır. Süt ve benzeri gıdaların taşımında kullanılır. �İşler tıkırında� ifadesi ile sözel bağlamda deyimleşen tıkır, işlerin yolunda olduğunun bir göstergesi haline gelmiştir. Her deyimin bir hikâyesi olduğu gibi bunun da hikâyesi vardır: Yaylaya çıkan köylüye tıkır içinde süt veya nevalesi getirilirse köyde işlerin yolunda, güzel olduğu anlaşılır.


2 Responses
  1. Unknown Says:

    şu an bu bilgilere ulaşmak beni o kadar mutlu etti ki anlatamam. Tam benim istediğim türden bir bilgi paylaşımı olmuş, nasıl bulacağım diye düşünüp duruyordum. Emeğinize sağlık, teşekkürler :)


  2. Unknown Says:
    Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.